“Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,
Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.”

Bunca zaman neden gitmemişim dediğim yer : Bosna Hersek!
Bir akşam yürürken hala duvarlarda savaş izlerinin olduğu caddeden bir anda bu eski tramvay geçti, içi tıkış tıkış onlarca mutsuz insanla dolu, irkildik.tramvay Şimdiye kadar gittiğim yerlerin içinden beni en çok etkileyen yerlerden birisi oldu Bosna Hersek. Adeta ülke buram buram savaş kokuyor. Hayret ediyorsunuz,bu kadar kısa bir zaman önce burada neler olmuş diye. Özellikle Saraybosna siyah beyaz ve hüzünlü. Yol boyunca hala evlerde savaşın izleriyle karşılaşıyoruz. Yavaş yavaş onarılıyor, bir kısmı ise ibretlik olsun diye bırakılıyor. Halk hala yaşanan savaşın zorluklarını atlatmaya ve yaralarını sarmaya çalışıyor ne kadar başardıklarını yüzlerinden anlayabiliyorsunuz. Önce yolda giderken bir anda Komünizm zamanının, sonrasında ise bir anda Osmanlı Dönemi’nin izlerini görüyorsunuz sokakta.
20151220_110504Biraz tarihine değinecek olursak..
Miljacka Nehri etrafındaki ovada yer alan Saraybosna 1263’te kurulduktan sonra 1468’te Osmanlı Hükümdarlığı’na geçer.  1878’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun parçası olur, 1918’de ise Yugoslavya Birliği’ne katılır.Yugoslavya’nın parçalanmasıyla Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra Bosna Hersek’te 29 Şubat – 1 Mart 1992‘de bir referandum yapılır.   Referandum günü bağımsızlık istemeyen Sırplar yolları kapar buna rağmen halkın %64’ü referanduma katılır , oylama sonucu halkın %99.44’ü bağımsızlık yönünde evet oyunu kullanırlar.  Bunun üzerine Sırbistan, Bosna Hersek’e savaş açar.  Bağımsızlığın ardından, Yugoslavya’nın silahlandırdığı Bosnalı Sırplar, ülkede etnik temizliğe başlar. saraybosnaSilah gücü olmayan bir ülkeye açılan bu savaş, katliama dönüşür ve 3 yıldan uzun süren katliamda 200 bin kişi hayatını kaybeder. Avrupa’nın ortasında tam üç buçuk yıl süren ve birçok katliamın yanı sıra ülkenin doğusundaki Srebrenitsa’da soykırımın işlendiği savaş, 1995 yılında imzalanan Dayton Barış Antlaşması ile son bulur. Şuanda ise Bosna Hersek yaklaşık 4 milyon nüfusu ile Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar olmak üzere üç farklı etnik gruba ev sahipliği yapıyor.
Biraz da Bosna Hersek hakkında bilgi verecek olursam.. Bosna-Hersek, tek şeritli bir tünel ile ayrılarak Bosna ve 20151219_122530Hersek olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Bosna kısmı dağlık ve soğuk, Hersek kısmı ise deniz seviyesinde ve sıcak. İlginç bir şekilde bir de Bosna’nın 20 km’lik bir sahil şeridi (Neum) var. Bunun yaklaşık 10 km’si kayalık, bir kısmı yerleşim yeri ve sadece 1-2 km’lik kısmı plaj.

Burada asgari ücret 250 KM , resmi işsizlik %47 görünse bile sigortanın çok pahalı olması nedeniyle bu rakamın yaklaşık %27 olduğu düşünülüyor. Burada yaşayan halkın çoğu geçimini yurt dışından akrabalarının yolladığı desteklerle sağlıyormuş.
Burada aşağıda gördüğünüz üzere biri vefat ettiği zaman sokaklara,camilere,kiliselere bu tarz bir afiş asılıyor.

Avrupa’da ilk tramvay seferinin 20151219_124052yapıldığı Bosna’da , 1992-1995 yılları arasında günde ortalama 300 bomba düşüyor. Savaş 3.5 yıl sürdüğü için haliyle halk normal yaşantılarına devam etmek zorunda kalıyor.  Keskin nişancı ateşi altında şehri kuşatan Sırp birlikleri çalışmaya devam eden tramvaydaki yolculara nişan alıyor ve oturduğunuz yere bağlı olarak ölebiliyorsunuz. Bu yüzden de bu tramvayın adına Saraybosna Ruleti deniyor. Hayatta kalanlar ertesi güne kadar kazanmış sayılıyorlardı.20151220_104028

Saraybosna’nın çeşitli yerlerinde, yerde kırmızı gül şekli verilmiş boyalar görebilirsiniz. Bu güller, savaş zamanı ölüme neden olan havan toplarının o noktada akıttığı kanı temsil etmesi amacıyla yapılmış.Ne yazık ki kapalı alanlarda sigara içiliyor ve her yer duman altı. Gitmeden bu kokuya hazırlıklı olun.

Bir de tabii ki meşhur Boşnak kahvesi var. Bizim kahveden farkı ise önce su kaynatılıp bosnakkahveiçerisine sonradan kahve atılıp karıştırılıyor. Cezve ile servis edilen kahvenin yanında şeker geliyor ve siz isteğinize göre sonradan atıyorsunuz. Bir de buradaki kahveler kulpsuz, tutuş şekline göre insanların Sırp (hac şeklinde) mı Boşnak (hilal şeklinde) mı oldukları anlaşılıyormuş.

Havaalanından TL veya euro’yu KM’ye çevirebilirsiniz, kur genelde sabit şehirde, bu yüzden nerden değiştirdiğiniz çok farketmiyor.  ( 1 KM : 1,63  TL). Yine buradaki info’da bulunan minik haritayı da almanız da fayda var.

20151220_105500

Umut Tüneli’nden bir kare

Şehir merkezine ulaşım :
Havaalanından  taksi ile giderseniz 20 euro gibi bir fiyata sizi kazıklayabiliyorlarmış, havaalanının dışına çıkıp ordan çevirince ise 5-6 euro’ya götürüyormuş, tabii taksi bulmak için biraz bekleyebilirsiniz. Taksiler şehirde çok ucuz ancak kazıklama ihtimalleri çok yüksek ihtimal, aman dikkat!

Ayrıca havaalanından çıkınca sağdan Kurta Schorka Caddesinden sağa dönerek Brace Mulica Caddesindeki Mercator Centar’a ulaşıp buradan 107 veya 103 numaralı otobüslere binebilirsiniz. (Büfeden alırsan fiyat : 1,8 KM : 2,94 TL). Biletleri sakla hırsızlara dikkat  🙂

Nerede kalınır?

GOPR5347_1450616772386_low
Mostar Köprüsü’nden “Dont Forget 93”

Apartments Town Center – şehir merkezine çok yakın, temiz ve fiyat olarak uygun, tavsiye ederim! Booking.com veya airbnb’den başka yerler de bakabilirsiniz.

Saraybosna’da gezilecek yerlerin hepsi birbirine yakın gördüğünüz gibi, citymaps2go veya maps.me uygulamalarını da kullanabilirsiniz ancak gerçekten gerek yok. Türkçe zaten burada geçerli bir dil 🙂 Biz cuma öğlen gelip, pazar öğlen döneceğimiz için buna göre bir plan yaptık. Haydi buyrun bakalım! 🙂

Cuma

Hünkar Camii (Emperor’s Mosque) – Latin Köprüsü – Vijecnica Eski Belediye Binası – Başçarşı – Sebil- Ortodoks Kilisesi – Zeljo (yemek!) – Gazi Hüsrev Bey Medresesi- İsa’nın Kalbi Katedrali – Art Kuca Sevdaha – Ulica Ferhadija – Sönmeyen Ateş Anıtı – Katledilen çocuklar için yapılan anıt –  Bosna Güzel Sanatlar Akademisi – Inat Kuca – Miris Dunja – Zlatna Ribica

Saraybosnagezirota

  1. At Meydanı ve Müzik Köşkümüzikhol

Latin Köprüsü’nün yanı başındaki At Meydanı’nın içinde günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilen bir de Müzik Köşkü bulunuyor.
İçeride bir şeyler içebilirsini, dışarıdan gayet güzel görünüyordu.

DCIM100GOPROGOPR5170.

2. Hünkar Cami
15 . yüzyılda İsa Bey tarafından Fatih Sultan Mehmet’e armağan olarak inşaa edilen bu cami, Osmanlı’nın
fethinden sonra yapılan ilk camii. Hala minberinde Osmanlı bayrağı görülüyor. Saraybosna’da ilk yerleşim bu cami etrafında başlamış.

3. Latin Köprüsü
DCIM100GOPROGOPR5152.Coşkulu nehrin üzerinden birçok köprü geçiyor ancak bir tanesi var ki en meşhuru. 1914 yılında Sırp bir milliyetçinin Franz Ferdinand’ı burada bir suikast sonucu öldürmesi üzerine 1. Dünya Savaşı başlıyor. Köprünün girişinde suikastın gerçekleştiği binanın duvarında olayla ilgili bir plaket bulunuyor. Aynı zamanda bu köprü Saraybosna’yı ikiye ayırıyor.

DCIM100GOPROGOPR5178.

 

 

4. Vijecnica Eski Belediye Binası
Saraybosna’nın en renkli yapılarından biri olan bu binanın savaşta büyük kısmının tahrip olmasına rağmen yeniden diriltilmiş, Milli Kütüphane olarak kullanılmaya başlanmış. 25 Ağustos 1992’de  bombalanan kütüphanede 2 milyondan fazla kitap kül olmuş. 2014 yılında açılan kütüphane şuan neredeyse bomboş.. Ayrıca bu binanın yapımı biraz ilginç, ayrıntılı bilgi Inat Kuca 🙂
4. Başçarşı
başçarşıSaraybosna’nın kalbi. Yaklaşık 1000 dükkan, küçük küçük sokaklar, çay ocakları , kafeler, sebil, saat kulesi.. Küçük bir Bursa’yı hatırlatıyor bize. Osmanlı mimarisinin net olarak hissedildiği bu çarşıda, yerel lezzetleri deneyebilir, birbirinden güzel kafelerde vakit geçirebilirsiniz. Türk bölgesi olarak anılan Başçarşı’daki pek çok eser, Gazi Hüsrev Bey Vakfı’nın mülküdür.

5.Sebil20151218_150447

1753 yılında yapılan bu sebil, 1891 yılında Endülüs izleri taşıyacak şekilde yeniden inşa ediliyor. Saraybosna’nın simgesi haline gelen bu sebilin etrafı sürekli kalabalık. Saraybosna’da buluşma yeri olarak ise genelde burası kullanılıyormuş. Saraybosna’ya gelip buradan su içmeden dönülmezmiş.

6. Ortodoks Kilisesi

DCIM100GOPROGOPR5184.Saraybosna’nın en eski kilisesi, tarih boyunca çok kez yangın nedeniyle zarar görmüş. İçerisi gerçekten diğer kiliselerden farklı, bahçesi de çok hoş, bir de içeride küçük bir müze bulunuyor.,
7. Gazi Hüsrev Bey Medresesi

Başçarşı boyunca Gazi Hüsrev Bey’e ait camiler , hanlar ve medreseler bulunuyor..Gazi Hüsrev Bey, Bosna’da görev yapmış bir Sancak Beyi.16. yy’da inşa edilen medrese, Osmanlı döneminde okul olarak kullanılmış.   En önemli Osmanlı yapılarından biri olan cami ise  1531 yılında Mimar Sinan tarafından yaptırılmış.

8.Zeljocevapi

2 şubesi bulunan Zeljo’nun biz ilk açılanını tercih ettik. Köfte – soğan – kaymak , bu nasıl bir üçlüdür demeyin, tadın ve görün! Tek kelime ile ENFES! ( 5 köfte : 3,5 km , 10 köfte : 7 km , 15  köfte : 10 km, kaymak : 1,5 km)

9.Art Kuca Sevdaha – Sevdalinka!
İçerisi her ne kadar duman altı olsa bile, Sevdalinka dinlemek için değer. Programlarını önceden takip edip, saatine göre programınızı ayarlayabilirsiniz.

10.Ulica Ferhadija
Saraybosna’nın İstiklali. Kaç kez geçtik buradan sayamadım. Bu cadde üzerindeki Bursa Bezistanına girerek alışveriş yapabilirsiniz.

11.İsa’nın Kalbi Katedrali
DCIM100GOPROGOPR5191.Saraybosna’nın en ihtişamlı yapısı. Biz içerisine giremedik kapalıydı, ancak açıksa girmenizi öneririm, dışarıdan daoldukça büyüleyici. Katedralin önünde de Saraybosna gülleri bulunuyor.

Şehrin ortasındaki büyük katedral 19 yy başlarında yapılıyor, Katoliklerin ana yeri olan bu katedralin çaprazında bir de bombalanan pazar yeri bulunuyor.

12.Sönmeyen Ateş Anıtısonmeyenates

Biz sönmeyen ateşi ararken yolun sonunda bir yerde bir ateş gördük. Etrafında işçiler ellerini uzatmış ısınıyorlardı, acaba
bu mu değil mi diye düşünürken buyrun buyrun değilip çekilip gittiler. Şimdiler de sanırım ısınmak için kullanılıyor 🙂 1946 yılından beri sönmeyen bu ateş ( bir kez sönmüş) , 2.Dünya Savaşı sırasında öldürülen asker ve sivil halkı onurlandırmak için yapılmış. Ateş 2013 yılında dikkatsiz bir sürücünün ateşin yanına aracını koyan birinin aracının tutuşması üzerine, itfaiyelerin müdehalesiyle bir kez sönmüş bulunuyor.

13.Memorial of the Murdered Children of Besieged Sarajevo 1992-1995anıt

DCIM100GOPROGOPR5198.Katledilen 1600 çocuk. 2009 yılında buraya dikilen anıt, masum çocukların unutulmaması için yapılmış. Bu anıt kuşatma sırasında kullanılan mermi,kovan gibi malzemelerin eritilerek yapıldığı bir bronz çember
içerisinde bulunuyor. Anıtın bulunduğu çemberin içerisinde iki cam heykel bulunuyor bu ise çocuğunu korumaya çalışan bir anneyi simgeliyor. Yine çemberin üstünde çocuk ayak izleri görülüyor.Anıtın sağ DCIM100GOPROGOPR5202.tarafında katledilen çocukların isimlerinin,doğum ve
ölüm tarihlerinin yazdığı bloklar bulunuyor.. Henüz 1 yaşına girmemiş bebeklerin isimlerini görüyoruz. Ağaçların altlarında ise onlarca mezar.. Anıtın sol tarafında ise haykıran bir çocuk heykeli, bu heykel ölen çocukların katledilmesinin feryadı olarak buraya dikiliyor.Tarifsiz bir acı..

14. Bosna Güzel Sanatlar Akademisi Binası

Nehir kenarındaki bu bina da tıpkı eskiDCIM100GOPROGOPR5207. belediye sarayı gibi, Saraybosna’ya renk katan binalardan birisi. Özellikle akşamları ışıklı haliyle bir başka görünüyor.
15. Inat Kuca

inatkucaMutlaka yazacağım dedim ve yazıyorum! Buraya kahve içmeye gittik, ancak sevgili garson sadece kahve mi burası restoran diye küstahca bir tavır sergiledi. Restoran bomboş olmasına rağmen! (Kahve : 2 KM)

Buranın bir de ilginç bir hikayesi var Inat Kuca, inat evi demek ve Boşnakların inadını temsil ediyor. Eskiden belediye sarayının olduğu yerde 5 adet ev varmış. Bunlar yıkılıp yerine belediye sarayı yaptırılmak istenmiş. Ancak bir evin sahibi inatlaşıp evimi yalnızca bir şartla yıktırırım demiş, bana bir kese altın vereceksiniz, ayrıca bu evin tüm taşlarını taşıyarak nehrin karşısına götürüp oraya aynısını yapacaksınız demiş.

16. Miris Dunjaminis

Sıcacık bir ortamı ile gönlümüzü fetheden yerlerden birisiydi burası! Mola vermek için ideal yerlerden
birisi. (Çay : 1,5 km , kahve 2 km) . Ayrıca gidemesek bile bu kafenin yanındaki to be or not to be adlı kafe de gayet hoş duruyordu.

17. Zlatna Ribica

GOPR5279_1450474127704_lowSaraybosna gezimizin favorisi! O nasıl bir ortam, nasıl tatlı bir garson. Gitmeden bilinmez! Muhakkak ama muhakkak gidin!

Biz Cumartesi günümüzü Konjic- Poçitel – Blagay Tekkesi ve Mostar gezisine ayırdık.

Pazar

Buregdzinica ASDZ- Çay Ocağı – Umut Tüneli

Buregdzinica ASDZ20151220_085400
Karşılıklı bulunan iki börekçiyi de denedik biz, Bosna börekçisini daha çok beğendik, ancak tabii ki ikisi de oldukça lezzetli!
Çay Ocağı
20151221_160943

İlk Türk çayı burada yapılmaya başlamış. İçerisi küçücük 5-6 kişi anca sığıyor ve genelde dolu oluyor. Bu yüzden boş buldukça girin. (Gazi Hüsrev Bey Cami’nin karşısında)

         Umut Tüneli
20151220_110633

103 nolu otobüse binerek Dobrinja’dan taksiye binebilir veya 3 numaralı tramvaylaIlıdza’ya gidip ordaki gardan taksiye binebilirsiniz.
Sırpların Saraybosna’yı kuşatmasıyla kaçacak hiçbir noktanın kalmaması üzerine böyle bir tünel yapılmış. Havaalanı kontrolünün NATO’da olması nedeniyle Sırplar bu bölgeyi çembere alamıyorlar. Ve Bosnalılar havaalanının bir tarafından girip diğer tarafından çıkılan 800 metre uzunluğundaki bu tüneli inşa ediliyorlar.  Şuanda tünelin 20 metrelik kısmı açık, tünel girişinde bir de 18 dakikalık etkileyici bir film var. Bu evin üzerinde de hala savaş izlerini görüyoruz.20151220_104020
Öğrenci 5 KM, tam 10 KM.

Vizesiz olması nedeniyle Saraybosna rahatlıkla gidilebilecek bir yer. Biz 3 ay öncesinden gidiş dönüş 169 TL’ye gidiş dönüş biletimizi aldık. Genel olarak ulaşım, yemek , kalacak yer burada uygun. Ancak Balkanlar’ın kışının fena olduğunu biz Aralık ayında giderek deneyimledik. Sizlere özellikle bahar aylarında gitmenizi öneririm. Ve buraya kadar gelmişken sadece kesinlikle Saraybosna ile kalmamalısınız. Konjic, Poçitel Köyü, Blagay Tekkesi, Mostar vaktiniz olursa daha da başka yerler muhakkak eklemelisiniz.

İyi gezmeler..