Neee yürüyerek Yunanistan’a mı gittik?

Uzun zamandır yapmak istediğim bir şeydi, sınırı yürüyerek geçmek. Daha önce Yunanistan sınırını bisikletle geçmiştim. Gerçekten çok farklı bir duyguydu benim için, bir kere de yürüyerek geçelim dedik ve yola koyulduk!

Avrupa’da daha önce çok gez yürüyerek sınır değiştirmiştim. Ancak Türkiye’den başka bir ülkeye giderken sınır değiştirme işleri bildiğiniz gibi biraz daha farklı oluyor. Bu yüzden bunu deneyimlemek istedim.

Planımız sadece günübirlik sınıra kadar gitmek ve sınırı yürüyerek geçtikten sonra yemek yiyip dönmek üzereydi. 

Plan :
09:00 İstanbul’dan yola çıkış
11:00 Lüleburgaz – Hayal Bahçesi’nde kahvaltı
12:30 Edirne’ye varış

Selimiye Camii, Karaağaç Tren İstasyonu, Lozan Anıtı, Meriç Nehri, Beyazıd Külliyesi gezi
Keçecizade’den Kavala Kurabiyesini de unutmadık tabii.
16:00 Pazarkule sınırı geçiş
16:15 Kastanies’te bir şeyler içme
17:00 Orestiada Mırmır’da akşam yemeği

21:00 Edirne’den İstanbul’a dönüş

İstanbul’dan Edirne’ye giderken kahvaltı nerede yaparız diye düşünürken Hayal Bahçesi’ni bulduk. Lüleburgaz’da şirin bir konsepte sahip olan bu kafede güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra yolumuza devam ettik.

Yunanistan’a geçmeden önce bir Edirne turu yapalım dedik. Edirne oldukça kalabalık.. Sınırı geçtikten sonra ise çok sakin bir yerin bizi beklediğini biliyorduk. Selimiye Camii, Rüstempaşa Kervansarayı, Saraçlar Caddesi, Meriç Nehri, Karaağaç Tren İstasyonu, Lozan Anıtını gördükten sonra hadi komşuya gidip bir frappe içelim diyoruz : ). Frappe içeceğimiz yer de böyle bir yer, in cin top oynuyor, fazla bir şey beklemeyin :)).

Arabayı hemen Pazarkule sınırının oradaki caddeye bıraktıktan sonra yola devam ediyoruz! (sadece 30 metre sonra sınırdaydık :)) Pasaportlarımızı verdik, harç pulunu ödedik bir 500 metre yürüdükten sonra Yunan tarafına ulaştık. Araba ile geçenler sıra beklerken yayaların önceliği vardı, biz en öne geçip gayet havalı bir şekilde geçtik :)). Evet, yürüyerek Türkiye’den Yunanistan’a geçmiştik.

        

Kastanies’e daha önce gittiğimiz için nasıl bir yerin bizi karşıladığını biliyorduk, sokaklarda kimse yoktu, her yer kapalıydı. Birçok yer akşama doğru açılıyor. Birçok yer dediğime bakmayın zaten birkaç yer var : ).  Planımız Kammeni Roda’da yemek yemekti ancak 18:00’da açılıyordu, saat  farkını ön göremediğim için bize göre 19:00’da açılacaktı. Kastanies’te yapacak bir şey olmayınca o zaman bildiğimiz yere Mırmır‘a (Ta Mourmouria) mı gitsek dedik. Ancak son otobüsü kaçırmıştık..

Kastanies’ten Orestiada’ya nasıl gidilir?

– Taksi ile 20-25 €’ya gidebilirsiniz.
– Otobüsle gidebilirsiniz. Otobüs saatlerini buradan bulabilirsiniz.
– Bizim gibi otobüsü kaçırıp taksiye de para vermek istemezseniz otostopla gidebilirsiniz. 3 kişi olduğumuz için biraz beklemek zorunda kalsak da sağolsun iki Yunan öğrenci bizi aldı ve Orestiada’ya götürdü.

Veee evet Mırmır’dayız! Nasıl güzel bir yer! Sloganları ise “Misafirimiz olarak geliyorsunuz, dostumuz olarak dönüyorsunuz”. Yemekleri o kadar lezzetli ki.. Türkiye’ye kıyasla ucuz tabii. Ama asıl olay ikramları. Tatlısı, meyvesi, kahvesi.. En önemli özelliği ise belirli saaatlerde içtiğiniz içeceğin ikincisi ikram olarak size veriyorlar. Orada çalışan Türkler ise o kadar  sıcakkanlılar ki. Genelde çok kalabalık oluyor bu yüzden rezervasyon yapmak da fayda var.


Bir de Poseidon diye yeni bir yer açmışlar, orada cuma – cumartesi – pazar günleri canlı müzik de bulunuyormuş. Bir sonraki hedefimiz Poseidon!

Eee geldik nasıl döneceğiz? Keyif yapacağız diye son otobüsü de kaçırdık. Biraz otostop çekeriz baktık olmuyor taksiye biner gideriz diye düşündük. Deerkeen bizimle birlikte kalkan Türk birilerinden rica ettik ve sağolsunlar bizi sınıra kadar geri götürdüler.

Duty Free’ye uğradıktan sonra tekrardan ülkemize giriyor ve İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. 

Plan hazır, yapmanız gereken tek şey yola çıkmak! Hepinize bu tecrübeyi yaşamasını tavsiye ediyorum. Günübirlik yapabileceğiniz bu aktivite sizde o kadar farklı şeyler hissettiriyor ki.. : )

Üşenmeyin, kalkın, harekete geçin.. Komşuda bir yemek yiyip geri dönün.