Dubai denildiği zaman birçoğumuzun aklına; yapay, lüks, modern ve çölün ortasına kurulmuş bir şehir geliyor. Pek de haksız sayılmayız. Benim ise en ilgincime giden Dubai’nin eski olan kısmı ve tabii ki çöl safarisiydi. Gidiniz, görünüz.

Gelin hep birlikte Dubai hakkında biraz bilgi edinelim.

  1. Birleşik Arap Emirliklerinde bulunan 7 emirlikten birisi Dubai. Başkent ise Dubai değil, Abu Dhabi.
  2. Resmi dil Arapça ancak hemen hemen herkes ingilizce biliyor ve konuşuyor.
  3. En’lerin şehri. En büyük alışveriş merkezi (1200 mağaza-Dubai Mall), en yüksek otel (Burj  Al Arab), en yüksek bina (Burj Khalifa) , en büyük akvaryum burada bulunuyor. 4.2 km uzunluğundaki Dünya’nın en büyük altın zinciri de burada bulunuyor. (Çok önemli bilgi :))
  4. Dünya’nın en yüksek binası Burj Khalifa, bünyesinde en yüksek cami, en yüksek restoran, en yüksek gece kulübünü de bulunduruyor. Burj Khalifa’da 80. Kat ve sonrasında yaşayan insanlar Ramazan ayında oruçlarını daha geç açıyorlar, nedeni ise daha uzun süre güneşi görmeleri.
  5. Yerliler toplam nüfusun yalnızca %17’sini oluşturuyor. Nüfusun yarısını Hintliler kaplarken sonrasında ise Pakistanlılar yer alıyor.
  6. Hava yazın o kadar sıcak ki, şehirdeki otobüs durakları dahi klimalı.
  7. Bilinenin aksine petrol, ekonominin yalnızca %6 gibi bir kısmını oluşturuyor.
    Geri kalanı ise gayrimenkul ve turizm.
  8. Şehrin belirli yerlerinde altın ATM’si var. Evet yanlış duymadınız, atıyorsunuz parayı hooop altın! 🙂
  9. Emiratilere ücretsiz eğitim, sağlık hizmeti ve konut veriliyor. Ve hemen hemen bütün gençler eğitim almaları için Avrupa’ya gönderiliyor.
  10. Dünya’nın en hızlı gelişen şehirlerinden birisi, 1968 yılında Dubai’de 13 araba var iken şu anda 9 şeritli yollara dahi sığamıyorlar.

  11. Dünyadaki vinçlerin %25’i Dubai’de. Şehri dolaşınca bunu anlamak gerçekten zor olmuyor çünkü her yere yeni yapılar yapılıyor.
  12. Gelir vergisi yok. Bu yüzden Dünya’nın her yerinden buraya insanlar çalışmaya ve haliyle para biriktirmeye geliyorlar.
  13. Dubai polisi de Lamborghini, Ferrari gibi arabalarda görevini yapıyor.
  14. Meşhur Palmiye Adası 94 milyon m3 kum ile inşa edilmiş. Yani bu New York’taki Empire State Binasını 2.5 kez kum ile doldurmak demek!
  15. Şehirde dilenci yok evet gerçekten hiç yok! Herkes zenginse demek ki 🙂
  16. Alışveriş merkezleri inanılmaz lüks! Hatta çoğu yerlinin arkasında alışveriş eşyalarını araba gibi bir şeyde taşıyan insanlar bulunuyor. Ayrıca bir alışveriş merkezinde kayak merkezi de bulunuyor.
  17. Ayrıca ülke, Avrupa’da tek bir parça toprağı olmamasına rağmen Schengen bölgesine vizesiz giriş hakkı elde etmiş tek yer.
  18. Sadece evli çiftlerin el ele gezmesi uygun bulunuyor, öte yandan bir kısım çarşaflı dolaşırken bir kısım denize giriyor. Kimse kimseye tuhaf tuhaf bakmıyor. Bu da çölde çekindiğimiz çok sevdiğim fotoğraflardan birisi…
  19. 7 yıldızlı 231 metre uzuluğundaki Otel Burj Al Arab (Arap Kulesi)’da burada. Geceliği booking’ten şimdi baktım 2 yetişkin,2 çocuk en ucuz 23.326 TL görünüyor. Açık büfe kahvaltı da dahil, hadi yine iyisiniz : )

– Otelin dış yüzeyi kumaştan olduğu için mimari literatürde dünyanın en büyük çadırı olarak da geçiyor. Otelin mimarisi ise kocaman bir yelkenli şeklinde. İsteyen yolcular havaalanından alınıp helikopterle 28. kata indiriliyormuş.

– Denizin altında restoran bulunuyor. Kapı tokmaklar, musluklar vs. altından. Hatta altın tozlu pastalar bile yeniyormuş. En yüksek tenis kordu da tabi ki burada bulunuyor. İşte burada.

– Büyük bir söylenti daha var ki o da şöyle. Otelin mimarının Tom Wright isimli bir  İngiliz olduğu söyleniyor. Wright’ın Müslüman diyarında Hristiyanlığı etkin hale getirmek amacıyla haç inşa ettiği söyleniyor. Karadan ve denizden bakıldığı zaman otel yelken şeklinde ancak deniz tarafından bakıldığı zaman büyük bir haç mevcut. Bunun kasti mi tesadüf mü olduğu ise hala tartışılıyor.

20. Veee Dünya’nın en büyük yapısı Burj Khalifa da tabi ki burada!

– 828 metre, 164 kat, yapımında çalışan 12.000 kişi, saniyede 10 metre çıkan asansör, günlük su tüketimi yaklaşık 946.000 litre, tasarımı bir çöl çiçeği olan Hymenocallis’i andıran bu bina 95 km öteden bile görülüyor!

– İnşaatta kullanılan toplam beton miktarı 230.000 m3 ki bu 100.000 filin ağırlığına ya da 1.900 kilometrelik bir beton yolda kullanılan betona eşit.

– Dünya’da ilk defa betonarme kütle üzerine çelik konstrüksiyonla devam eden yapı özelliğini taşımaktadır (150. Kattan sonrası çelik).

– Dış cephe kaplaması, 142 bin metrekarelik parlak cam, alüminyum ve desenli paslanmaz çelikten oluşuyor.

– Binanın cephelerine gelen rüzgarı en aza indirmek amacıyla binanın hiçbir cephesi düz tasarlanmamıştır. Yapımında 1.5 milyar dolar harcanmış.

– Camlar normal silecek ve sabunlu su ile siliniyormuş. Ve tüm camların silinmesi yaklaşık 3 ay sürüyormuş. Yapımı yaklaşık 6 yıl sürmüş ve 2010 yılı itibari ile son halini almış. 

Dubai, gördüğüm diğer yerlerden oldukça farklıydı. Özellikle tatil için bence gidilmez ama olur da bir şekilde denk gelirse gidin tabii ki 🙂