Karlı bir Paris günü… Hani zaman zaman herkes soruyor ya, Paris’e ne zaman gelmeli diye. Bu soruya cevap vermek o kadar zor ki. Çünkü gerçekten kışı ayrı, yazı ayrı, ilkbaharı ayrı, sonbaharı ise apayrı… Benim favorim ise “yağmursuz” sonbahar günü ve “karlı” kış günü. Çok şey istiyorum tamam, farkettim!

Aslında Paris’te kış bambaşka bir deneyime izin veriyor – büyük turist kalabalıklarıyla savaşmadan daha huzurlu bir şekilde şehire yürüyebiliyorsunuz.

Fransızların daha önce sürekli havayla ilgili konuştuklarını sanırım söylemiştim. Ve sürekli her şeyden şikayet ettiklerini zaten biliyorsunuz. Mesela hava yağmurlu, of niye yağmurlu diyorlar, hava güneşli of çok sıak diyorlar, gibi gibi. Memnun etmeniz imkansız. Sabahtan başlayan hava durumu konuşmaları genelde briyle her sohbete başladığınızda tekrar ediyor. Bunun nedeni ise bence genel olarak kişisel hayatlarıyla ilgili -en azından ilk tanıştığınız zamanlarda- bir şey söylemiyor olmaları. Eee ne konuşsunlar onlar da işte havadan sudan konuşuyor mecburen 🙂

Virüstü şuydu buydu derken Paristeyim ama Paris’te miyim emin olmadığım günlerden geçiyorum. Paris’e ne yazık ki çok fazla kar yağmıyor, yağdığında da çok az yağıyor. Bu hafta kar yağacağı haberi geldiğinden beri herkes büyük bir merakla karı bekliyordu! Sabah saatlerinde kar başlayınca da hemen herkes kendini dışarıya attı. Fransızların estetik duyguları tabii ki hareketlendi ve şehrin çeşitli yerlerinde renkli kareler görüldü! Mesela bir kadın yanında bir ayıcığıyla dolanıyordu ve her gördüğü kardanadamın yanına koyup onunla fotoğraf çekiyordu :). Ufak şeylerle mutlu olmak çok güzel!

Hava çok soğuk olduğu için ben sadece Eyfel Kulesi çevresine gidebildim, çektiğim birkaç fotoğrafı da sizlerle paylaşmak istedim, ne de olsa hayat paylaşınca güzel öyle değil mi? 🙂 

Ben, Paris’i karlı çok sevdim! Çünkü hep karlar altında görmek istiyordum! Beyaz gerçekten bu şehre çok yakıştı! Hani herkes “aaayy ne kadar romantik bir şehir” diyor ya, bence pek öyle değildi ancak karlar altında bir anda romantik bir şehir oluverdi!


Bu arada söylemeden edemeyeceğim, kayak tatiline gidemeyen çılgın Parizyenler Sacre Coeur’un oradaki merdivenlerden aşağı doğru kayaklarıyla kaymışlar, deli bunlar 🙂

Ama en güzeli ne olurdu biliyor musunuz? Christmas döneminde kar yağışı… Her yer ışıl ışıl, bir yandan da beyazlara bürünmüşken çok güzel olabilirdi. İnşallah seneye!

Öyle işte, azıcık da olsa mutlu olduk bugün bir… 🙂
Sevgiyle kalın.