Pandeminin de devam etmesiyle birlikte ne yapsak nereye gitsek diye düşünürken tabii ki başka bir etmen daha vardı. Neydi? Tabii ki hava :). 
Son dakikaya kadar hiçbir yer için rezervasyon yapmadık ve baya baya Cumartesi sabahı uyanıp hava durumuna bakıp gideceğimiz rotaya karar verdik. Bu sefer yolculuğumuz Fransa’nın Güney Batısına doğru ve birazcık da İspanya. Gelin hep birlikte Paris’ten Bilbao’ya doğru ufak bir seyahate çıkalım. Hava pek güzel olmadığı için deniz tatili olmayacak bu, ufak ufak köyleri gezerek biraz da deniz kokusunu içimize çekeceğiz. Fransa’da gezmek hep keyifli…

1.gün
Paris’ten çıkıp güneye doğru ilerliyoruz! Bugünkü rotamız:
Collonges-la-Rouge –  Rocamadour.
Demir oksit sayesinde kırmızı renge sahip olan Collonges-la-Rouge başlangıç için harika oldu!  Kestane ve ceviz ağaçlarıyla süslenmiş huzurlu, yeşil kırsal alanla çevrili bu köy eminim sizi de büyüleyecek. Sonrasında ise rotamıza Rocamadour ile devam ettik! Burası bana Sümela Manastır’ını hatırlattı :). Kutsal şehir ve önemli bir hac yeri olan Rocamadour köyü, kireçtaşı bir uçurumun kenarında alıyor. Her yıl çok sayıda ziyaretçi ve hacı çekiyormuş. Üstelik Rocamadour köyü, Mont-Saint-Michel’den sonra Fransa’da en çok ziyaret edilen ikinci yer! Karşısına geçip günbatımını ucundan izlemek pek bir keyifli oldu :). Akşam yemeği ise Au Panoroma’da.


2.gün
Güzelce dinlendikten sonra ikinci güne bomba gibi hazırız! Bugünkü rotamız nasıl mı? Sarlat-la-Canéda –  The Marqueyssac Gardens – La Roque-Gageac – Beynac et Cazenac – Saint-Émilion. Çok şey varmış gibi görünüyor ama hepsi birbirine oldukça yakın 🙂
Sarlat-la-Canéda’nın sokaklarında kaybolup The Marqueyssac Gardens’da güzel bir öğle yemeği yedikten sonra, La Roque-Gageac ve Beynac et Cazenac’da biraz yürüyüp Saint-Émilion’a vardık ve buraya bayıldık! Yol boyu bir sürü şarap bağları arasından geçiyorsunuz. burada apéro kaçınılmaz! 🙂


3. gün
Günümüze Bordeux’da başladıktan sonra deniz ürünleri için cennet bir yer olan Arcachon’a doğru çıkıyoruz ve yazı hissediyoruz! Deniz, kum, güneş! Turistik olmayan çok tatlı bir yerde istiridye ve karideslerimizi yiyoruz. Akşama ise çok merak ettiğim bir yer olan Dune of Pilat’a gidiyoruz. Kumların bir ucu orman bir ucu okyanus, etkileyici bir güzellik. Kuzey afrika kumlarının Akdeniz’i aşarak Fransa’da oluşturduğu kum tepesi olarak biliniyor. Çok fazla kişi olmasına rağmen bu kalabalık sizi rahatsız etmiyor, herkese yer var! En özendiğim ise insanların kum tepesinden yuvarlanarak aşağıya inmesiydi :). Fransa’da gezmek ve bu tip farklı yerler görmek gerçekten çok keyifli.


4. gün
Bugün biraz dinlenme ve biraz da hobilerle vakit geçirme günü! Rotamız: Mimizan ve sonrasında Hossegor akşama ise Bayonne’a yakın bir yerde konaklama. Güney Fransa’daki uzun Atlantik kıyısını daha önce ziyaret ettiyseniz, sizi neyin beklediğini biliyorsunuzdur. Mimizan, sörf ve güneşlenmek için ideal olan uzun bir ince kum plajına sahip! 🙂


5. gün
Bugün ise yine sahil kısmındayız! Ama öncesinde Bayonne’a uğruyoruz! Buraya epey bayıldım! Binalar, şehrin atmosferi gerçekten çok çok güzeldi! Sonrasında nereye mi gidiyoruz? O meşhuuuur Biarritz’e. Atlas okyanusuna kıyı olan sahil şeridi bol bol rüzgar alır. Bu yüzden ise burası sörfçülerin uğrak mekanı. Görmeniz lazım 7’den 70’e herkes (abartmıyorum) herkes sörf yapıyor burada. Ve ders almak çok pahalı değil. Burada, bu tip şeylerin ulaşılabilir olması gerçekten çok hoşuma gidiyor!

6.gün
İspanya’ya geçsek mi geçmesek mi, işte bütün mesele bu! Sizce geçtik mi? Tabii ki! 🙂
Guethary – Saint Jean De Luz’a şöyle bir bakıp asıl gitmek istediğimiz yere doğru Saint-Jean-Pied-de Port’a doğru yola çıkıyoruz!  Dönerken ise biberleri ile meşhur olan Espelette’ye uğruyoruz. Günümüzü nasıl mı bitiriyoruz? Tatlı bir trene binerek! Le Train de Rhune’a kesinlikle binmenizi tavsiye ediyorum, manzara harika (rezervasyon yapılmalı)!
Hendaye’e uğramak istiyorduk ancak vaktimiz kalmıyor ve direkt San Sebastian’a yani İspanya’ya geçiyoruz. Cheesecake yemek için sabırsızlanıyorum!


7.gün
Bugün San Sebastian’dayız, burası da pek bir keyifli. Tapasları çok özlemişim ve gayet ucuz Fransa’dan sonra! 🙂 Koşa koşa tabii ki cheesecake yemeye gidiyorum burada peynir tartı olarak anılıyor kendisi :). Zaten bizdeki kadar da meşhur değil bence burada :D. Evet çok güzel tadı ama Türkiye’de de çok benzerlerini yiyoruz, o yüzden yemek için buraya gelmeye gerek yok :). San Sebastian’a gelecek olursak şehrin tarihi dokusu korunmuş, sokakları temiz, insanları saygılı ve şehir de herkesin bir şekilde içine düştüğü plajları (Ondarreta, Zuriola ve Concha) ile gerçekten görmeye değer harika bir şehir. Monte Igueldo’da bütün şehrin manzarası karşısında büyülenebilirsiniz! Şehirde çok fazla Michelin restoranı var, çok fazla da sanırım turist çekince bir sürü yerde – tourist go home- yazısı görüyorsunuz. Ama biz herhangi kötü bir şeyle karşılaşmadık. Aksine minnoş İspanyolları çok özlemişiz!


8. gün
Bu kadar gelmişken dayanamayıp bir de Bilbao’ya geçiyoruz. Yine deniz ürünlerine doyduğumuz bir gün oluyor. İspanya’nın geri kalanındaki tapasların ismi burada pintxos. Öyle lezzetliler ki, insan hangisini yiyeceğini şaşırıyor ve minicik ekmeklerin üstüne ne dünyalar sığdırmışlar diye düşünüyor.
Bilbao’da yapmanız gereken şeylerden birisi muhakkak Guggenheim Müzesini girmek, gerçekten çok ama çok keyifli ve hiç sıkıcı değildi 🙂 Zaten müze ve yemek dışında çok fazla bir şey yok diyebilirim. Ama 1-2 gün için kesinlikle keyifli.

9.gün
Eee artık son gün. Direkt basıp Paris’e gidiyoruz 🙂 Arada sadece bir Cognac’a uğruyoruz :).

Konaklama
Seyahat ederken Fransa’da konaklama yerlerini nasıl bulduğumuzu merak ediyorsanız, genellikle tüm seçenekleri elde etmek için meta arama motorlarına bakıyoruz! Bu şekilde; bazen kampta, bazen otelde, bazen airbnb’de konaklamak… Her gün yeni bir sürpriz!

Farklı farklı bir sürü şey gördüğümüz ve deneyimlediğimiz harika bir tatil oldu bizim için! Fransa’nın güneyi evet çok güzel ama başka bir sürü güzel yerleri de var. 

Olur da 9 gün ya da 2 hafta bir tatil ayarlamak isterseniz bu rotayı kesinlikle öneririm 🙂

Eh plan hazır, size de artık sadece yola çıkmak düşer :).

Geziden önce Fransızlar hakkında bir şeyler okumak isterseniz sizi buraya alalım.

İyi gezmeler!